İzmir’de doğal güzelliklerinin yanı sıra dalış turizminde de adından söz ettiren Karaburun’da dalış meraklıları, su altının gün ışığında görünmeyen güzelliklerine tanıklık etmek için gece dalışları yapıyor.
İzmir’de doğal güzelliklerinin yanı sıra dalış turizminde de adından söz ettiren Karaburun’da dalış meraklıları, su altının gün ışığında görünmeyen güzelliklerine tanıklık etmek için gece dalışları yapıyor.
İzmir’e yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bir yarımada olan Karaburun, denizin içine uzanan ilginç coğrafi yapısı, zengin su altı yaşamı ve batıklarıyla dalış sporcularının uğrak yerleri arasında yer alıyor.
İlçe açıklarındaki 17 noktadan dalış yapma imkanı bulan dalgıçlar, orfoz, akya, deniz tavşanı, orkinos, çipura, deniz böcekleri, aslan balığı, ahtapot ve müren balığı gibi su altının renkli canlılarıyla karşılaşma imkanı buluyor.
Ahtapotlardan uyuyan balıklara kadar pek çok tür
Su altı canlılığının yanı sıra İzmir’in emektar yolcu vapurları 9 Eylül ve Alaybey batıklarına da ev sahipliği yapan ilçe, su altını keşfetmek isteyen ve bu konuda eğitim almak için gelen çok sayıda dalış tutkununu ağırlıyor.
Bölgede son dönemde en gözde dalış türlerinden biri ise gece dalışları… Dalgıçlar geceleri, avlanmak için ortaya çıkan ahtapot gibi canlıları ya da uyuyan balıkları gözlemleyebiliyor.
Dalgıçlardan Gizem Nakiboğlu, AA muhabirine, yaklaşık 5 yıldır bu işin içinde olduğunu ve dalış merkezinde eğitmenlik yaptığını ifade etti.
Gece dalışlarının yeni başlayanlar için ürpertici bir deneyim olduğunu ancak gündüz dalışlarına göre daha keyifli olduğunu vurgulayan Nakiboğlu şunları kaydetti:
“Gece, bazı su altı canlılarının dışarıda olduğu, avlanmaya çıktığı, gezindiği saatler. Dolayısıyla gündüz gördüğümüzden daha fazla canlılık görüyoruz. Tabii gece olmasının kattığı ayrı bir hava, ayrı bir güzellik de var. Özellikle gece botta gitmek, yıldızları seyretmek en keyifli anlardan biri. Su altında o canlıları görünce kendimi açıkçası doğayla bütünleşmiş hissediyorum. Çünkü onların doğal ortamında ve yaşamlarında onları ziyaret etme şansı bulmuş oluyoruz. Çok heyecanlı hissediyorum. Birbirine saldıran olsun, avlanan balıklar olsun, bu tarz olaylarla karşılaşıyoruz. Bunları birebir gözlemlemek çok keyifli ve heyecanlı oluyor gerçekten.”
“Gece dalışlarının keyfi ayrı”
Emrah Özdemir ise finans sektöründe çalıştığını ve uzun yıllardır dalış sporuyla uğraştığını anlattı.
Özellikle gece dalışlarını çok sevdiğini vurgulayan Özdemir şöyle konuştu:
“Gece dalışı her zaman yapabildiğimiz bir dalış değil. Normalde gündüz dalışları daha fazla. Fakat gece dalışları gerçekten çok keyifli oluyor bizim için. Çünkü gündüzleri kovuklara saklanan bütün su altı canlıları akşamları avlanmak için dışarı çıkıyor. Onları görme şansını yakalıyoruz. Her şeyden önce bu çok keyifli. Gece yıldızların altında dalmak apayrı bir keyif kesinlikle. Bir de bu karanlık duygusu, bilmiyorum herkesin de hoşuna gider mi ama gerçekten çok cezbedici olabiliyor zaman zaman.”
Kadir Doğan da yaklaşık 15 yıldır severek dalış yaptığını ve bu işi sürdürmeyi amaçladığını dile getirdi.
Gece dalmanın ayrı bir güzellik olduğunu vurgulayan Doğan, “Karaburun’da ilk kez dalış yaptım ve gece dalmak nasip oldu. Daha önce yurt içi ve dışında birkaç kez gece dalışı yaptım. Çok eğlenceliydi, gündüze nazaran geceleyin daha farklı canlılar görebiliyoruz. Mesela gündüz dalışlarında ahtapotları çok nadir görebiliyoruz ama bu dalışta epey ahtapot gördük. Ahtapot dışında da işte birçok balığın ve canlının avlanmaya çıktığını gördük, bizim için farklı bir deneyim oldu.” dedi.